2. Hukuk Dairesi 2015/12193 E. , 2016/2789 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin davacı karşı-davalı kadına oranla daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Hal böyle iken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Müşterek çocuklardan .... 2000, ....2002 doğumlu olup idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddelerine göre idrak çağında bulunan çocukların dinlenilmesi ve onların ifade edeceği görüşlere de önem verilip gerekirse 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 5.maddesi uyarınca uzman veya uzmanlardan rapor alınıp, deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların müşterek çocuğu ..... 19.09.1995 doğumludur. Dava tarihinden önce ergin olmuştur. Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek davacı babanın iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilmiş, dava tarihinden itibaren 300 TL nafakaya hükmedilmiştir. Velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer (TMK m. 335, 328/1). Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK m. 328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Müşterek çocuk .... dava tarihinde reşit olduğundan iştirak nafakası ayrıca bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkmıştır. Bu sonucun ayrıca dava konusu yapılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru olup, buna karşılık müşterek çocuğun halen eğitimine devam ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle "iştirak nafakası olarak verilmekte olan 300 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davacıdan alınıp davalı ...'e verilmesine" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, velayet, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin davacı karşı-davalı kadına oranla daha fazla kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi koşulları oluşmuştur. Hal böyle iken, mahkemece tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Müşterek çocuklardan .... 2000, ....2002 doğumlu olup idrak çağındadırlar. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddelerine göre idrak çağında bulunan çocukların dinlenilmesi ve onların ifade edeceği görüşlere de önem verilip gerekirse 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanununun 5.maddesi uyarınca uzman veya uzmanlardan rapor alınıp, deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş)
MAHKEMESİ : Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Nafakanın ve Velayetin Kaldırılması
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların müşterek çocuğu ..... 19.09.1995 doğumludur. Dava tarihinden önce ergin olmuştur. Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek davacı babanın iştirak nafakasının kaldırılması talebi reddedilmiş, dava tarihinden itibaren 300 TL nafakaya hükmedilmiştir. Velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer (TMK m. 335, 328/1). Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK m. 328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Müşterek çocuk .... dava tarihinde reşit olduğundan iştirak nafakası ayrıca bir mahkeme kararına gerek olmaksızın kendiliğinden ortadan kalkmıştır. Bu sonucun ayrıca dava konusu yapılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığından iştirak nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin karar sonucu itibariyle doğru olup, buna karşılık müşterek çocuğun halen eğitimine devam ettiği gerekçe gösterilmek suretiyle "iştirak nafakası olarak verilmekte olan 300 TL nafakanın dava tarihinden itibaren davacıdan alınıp davalı ...'e verilmesine" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.02.2016 (Çrş)
Yorumlar
Yorum Gönder
Adım Mehmet 1986 Ankara doğumluyum.Aslen Kırşehirliyim.Lisans Eğitimimi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesine tamamladım.Şuan Ankara da Gelir İdaresi Başkanlığında çalışmaktayım.
İletişim: hukuk-sal@hotmail.com
Avukatınız varsa sorularını avukatınıza sormanız halinde daha kesin bilgi alacağınızdan emin olabilirsiniz.