Ana içeriğe atla

Tasarrufun İptali Davasİ

TASSARRUN İPTALİ DAVASI

Tasarrufun iptal İİK m.277-284 ve AATUHK m.24-31 arasında düzenlenmiştir.

İcra takibi yoluyla hacizde borçlunun mallarının haczedilmesinden önce, iflasta borçlunun iflasına karar verilmesinden önce borçlunun kendi malları üzerindeki tasarruf yetkisinde bir kısıtlama yoktur. Borçlunun tasarruflarının kısıtlanmadığı bu dönemde alacaklının haklarını zayi etmek için şüpheli tasarruflarda bulunabilirler.İşte bu gibi tasarruflara karşı alacaklılar İİK m.277-284 ve AATUHK m.24-31 ‘e göre iptal davası açabileceklerdir.

İptal Davasının Hukuki Niteliği: Hukukta İPTAL kelimesi baştan itibaren geçersiz olan durumun, yenilik doğuran bir hakkında kullanılmasıyla baştan itibaren geçersizliğinin tespit edilmesidir. İİK.m 277 ve devamında düzenlenen iptal davasında ise iptale tabi işlem maddi hukuk bakımından iptal edilmez, burada işlemin cebri icra anlamında sadece alacaklı bakımından hükümsüz olmasıdır.Nitekim alacaklı davayı kazanırsa iptale tabi tasarruf sanki borçlunun malvarlığından hiç çıkmamış gibi üzerinde cebri icra uygulanacaktır.

Muvazaa ve İptal Davası: İptale tabi işlemlerin birçoğunun temelinde muvazaa (mal kaçırma kastı bulunması durumunda olduğu gibi)-1-bulunsa da iptal davası nitelik itibariyle BK.m.18 de düzenlenen muvazaadan farklıdır.Fakat ülkemizde iptal davalarında genellikle muvazaa esas alınmıştır.Şöyle ki alacaklı çoğu zaman mal kaçırma kastını ispatlamak durumunda dahi kalmayacaktır.

İPTAL DAVASININ HUKUKİ KİMLİĞİ

Yetkili Mahkeme :

Humk m.9’a göre borçlu ve üçüncü kişi aynı yerde ikamet etmekteyse bu yer, farklı yerlerde ikamet etmekteyseler bunlardan birinin ikametgahı mahkemesi yetkilisir.Taşınmaza ilişkin ise iptal davası taşınmazın aynından kaynaklanmadığı için yine bu yer mahkemeleri yetkili olacaktır.

Nitekim Yargıtay bir kararın da İİK.na göre açılmış iptal davaları için yetki konusunda bu kanunda özel bir hüküm yer almamıştır. Dava taşınmazın aynı ile ilgili değildir. İptal davaları ayni hakka değil, kişisel hakka ilişkin davalardandır. Bu dava sabit olduğu taktirde davacı davaya konu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmaz ise davalı 3. şahsın üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir. O halde taşınmazın aynına ilişkin olmayan iptal davası usulün 9 ve devamı maddelerinde öngörülen kurallara göre açılabilir. ( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E. 2001/3118 K. 2001/4472 T. 10.10.2001)

Görevli Mahkeme:

Hacizde: Borç ödemeden aciz belgesinde ödenmemiş gösterilen miktara göre Sulh ya da Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

İflasta: İptale tabi tasarrufun değerinin tamamına göre Sulh yada Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir.

Dava Açma Süresi:

İptal davsı açma süresi, iptale tabi tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer. Bu beş yıllık süre hak düşürücü nitelikte olup hakim tarafından re’sen göz önüne alınır.

Davacı:

Hacizde: Alacağının tamamını yada bir kısmını alamamış elinde geçici yada kesin aciz belgesi bulunan alacaklı.

İflasta: İflas idaresi yada İİK m.245 (Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkı istiyen alacaklıya devrolunur. Hâsıl olan neticeden masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya yatırılır) e göre alacaklı.

Davalı:

Hacizde: Borçlu ile birlikte üçüncü kişiye birlikte açılır.

İflasta: Sadece üçüncü kişiye açılır.

Yargılama Usulü:

İİK m.281- (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.116)‘e göre dava basit yargılama usulüne göre görülür hakim uyuşmazlıkları hal ve şartları nazara alarak serbestçe takdir hakkını kullanır. Hakime serbest takdir hakkı tanınyan bu hükmün gayesi borçlu ve üçüncü kişi arasındaki ilişkiye yabancı olan alcaklının içinde bulunduğu ispat zorluğunun hafifletilmesidir.

Hakim iptale tabi tasarrufa konu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verebilir.Teminatı istenmesi ve miktarı hakimin takdirindedir.Fakat iptale tabi tasarrufa konu olan mallar elden çıkarılmış olup bu malların yerine geçecek olan kaim değerler isteniyorsa teminat gösterilmeden ihtiyati haciz kararı verilemez.

Dava esnasında borç ödenecek olursa dava hakim tarafından reddolunacaktır.

Harçlar:

Hacizde : Peşin harç davacının alacağı tasarrufa tabi mallardan daha yüksekse tasarruf değerinin tümü üzerinden , davacının alacağı tasarrufun değerinden düşükse tasarruf miktarının üzerinden hesaplanmalıdır.

İflasta: Peşin harç iptale tabi tasarruf değeri üzerinden hesaplanmalıdır.

İPTALE TABİ TASARRUFLAR

A.) İVAZSIZ TASARRUFLAR

İptale tabi ivazsız tasarruflar İİK mad. 278’de düzenlenmiştir.

Olağan hediyeler dışında kalan bütün ivazsız tasarruflar ve kanunen bağışlama sayılan; Karı ve koca ile usul ve füruu, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlar, evlât edinenle evlâtlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar, Akdin yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler, Borçlunun kendisine yahut üçüncü bir şahıs menfaatine kaydı hayat şartıyla irat ve intifa hakkı tesis ettiği akitler ve ölünceye kadar bakma akitleri hacizden, borlunun malı bulunmaması nedeniyle acizden veya iflastan geriye doğru iki yıl içindeki tasarruflar iptale tabidir.

B.)ACİZ HALİNDE YAPILAN BAZI TASRRUFLAR

Aciz halinde yapılan iptale tabi tasarruflar İİK mad. 279’de düzenlenmiştir. Buna göre:

Borçlunun teminat göstermeği evvelce taahhüt etmiş olduğu haller müstesna olmak üzere borçlu tarafından mevcut bir borcu temin için yapılan rehinler ;Para veya mutat ödeme vasıtalarından gayri bir suretle yapılan ödemeler;Vadesi gelmemiş borç için yapılan ödemeler, (Ek: 3494 - 9.11.1988 / m.54) Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.hacizden veya mal bulunmaması sebebiyle acizden yahut iflâsın açılmasından evvelki bir sene içinde yapılmışsa bu tasarruflar iptale tabidir.

Ancak: Üçüncü kişi borçlunun aciz halinde bulunduğunu bilmediğini ispat ederse iptal davası reddolunur.

C.) ZARAR VERME KASTINDAN DOLAYI İPTAL

Zarar verme kastıyla yapılan iptale tabi tasarruflar İİK mad. 279’de düzenlenmiştir. Buna göre:

Malvarlığı borcuna yetmeyen borçlunun alacaklılarını zarara uğratmak için giriştiği bütün tasarruf işlemleri iptale tabidir. Fakat üçüncü kişinin bu durumu biliyor ve bilebilecek durumda olması ve iptale tabi işlemin yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde borçluya karşı haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

Kanun koyucu borçlunun durumunu üçüncü kişinin bildiği yönünde iki adet adi karine belirtmiştir.

Birincisi üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füru ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve sıhri hısımları evlât edineni veya evlâtlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur.

İkincisi ise Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur.

Şeklindedir.

İPTAL DAVASININ SONUCU

Davanın Reddi:

Davanın reddi durumu herhangi bir özellik arzetmez bütün hukuk davalarında olduğu gibi davası reddedilen davacı davalılara yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilecektir.

Davanın Kabulü :

Hacizde:

Davacı alacaklı, iptal davasını kazanınca dava konusu malların mülkiyeti borçluya geçmez. Alacaklı tasarrufa konu mal sanki borçlunun mülkiyetindeymiş gibi cebri icraya konu etmeye hak kazanacaktır.

Yani alacaklı bu mallı haczettirir satar alacağını alır geriye para arttıysa bu para borçluya değil üçüncü kişiye verilir.

Eğer üçüncü kişi bu malı elinden çıkarmışsa bu değer oranında nakden tazminata mahkum edilir.

İflasta:

İflas dairesi malı haczettirir satar ve bu para alacaklıların alacağını karşılamaya tahsisi olunur. Eğer para artarsa yine artan kısım borçluya değil üçüncü kişiye verilir.

Cezai Müeyyide:

İptal davsı borçlu ve üçüncü kişinin alacaklıya karşı giriştiği hileli davranışların bir nevi hukuki müeyyidesidir. İptale tabi bu tasarruflar (büyük bir kısmı)aynı zamanda İİK m.331 ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTEN BORÇLULARIN CEZASI ve İİK m.332 ACZİNE KENDİ FİİLİYLE SEBEBİYET VEREN VEYA VAZİYETİNİN FENALIĞINI BİLEREK AĞIRLAŞTIRAN BORÇLUNUN CEZASI cezai müeyyidelere bağlanmıştır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÇEKİŞMELİ BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜRER?

YORUM SINIRI DOLDUĞUNDAN ÖRNEK KARAR İSTEKLERİNİZİ VE SORULARINIZI FACEBOOK SAYFAMIZI BEĞENEREK VE PAYLAŞARAK MESAJ YOLU İLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ... ekarar Çekişmeli boşanma davaları genel olarak 3YIL GİBİ SÜRSEDE.dava açıldıgı günden bu boşanma davası 2-4 yılda biter demek hukuken mümkün olmadıgı gibi mantıksızdır. Ayrıca dava temyiz aşamasındaysa yine genel olarak 1-1,5 yıl sürmektedir. Anlaşmalı boşanma durumundaysa taraflar başanmanın mali şartları, velayet konusunda anlaşmaları ve hakimin uygun bulması durumunda tek celsede sonuçlana bilmektedir. Boşanma davalarını uzatan temel sebepleri velayet, mal rajiminin tasfiyesi ve boşanma sebeplerinin ispat edilememesidir.Hatta bir çok dava dilekçesinde gösterilen hususlar boşanma sebebi teşkil etmediğinden yada olaylar boşanma sebebi teşkil etse bile ileri sürülebileceği zamanın kaçırılması sonucu redd edilmektedir. Konu ile ilgili diger makalelere yukarıdaki Aile Hukuku- Boşanma katagorisini takip ederek ulaşabilir...

medeni kanun madde 704-793

İKİNCİ BÖLÜM TAŞINMAZ MÜLKİYETİ BİRİNCİ AYIRIM TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN KONUSU, KAZANILMASI VE KAYBI A. Taşınmaz mülkiyetinin konusu MADDE 704.- Taşınmaz mülkiyetinin konusu şunlardır: 1. Arazi, 2. Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar, 3. Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler. B. Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması I. Tescil MADDE 705.- Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. II. Kazanma yolları 1. Hukukî işlem MADDE 706.- Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır. Ölüme bağlı tasarruflar ve mal rejimi sözleşmeleri, kendilerine özgü şekillere tâbidir. 2. İşgal MADDE 707.- Tapu kütüğüne kayıtlı bir taşınmazın mü...

İCRA İFLAS KANUNU MADDE 50-100

II. YETKİ YETKİ VE İTİRAZLARI: Madde 50 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.) Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi *1* tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi *1* arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur. III. TATİLLER VE TALİKLER TATİLLER: 1 - BÜTÜN BORÇLULAR HAKKINDA: Madde 51 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/24 md.) Güneşin batmasından bir saat sonra ile güneşin doğmasından bir saat önceye kadarki devrede (Gece vakti) ve tatil günlerinde takip muameleleri yapılamaz. Ancak, gece iş görülen yerlerde gece vakti hasılat haczi mümkündür. Tatil günlerinde haciz ve tebliga...